Suluova ilçesi genelinde diyet inflamatuar indeksin, obezite, insülin direnci ve bazı biyokimyasal parametreler ile ilişkisi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Beslenme Bilimleri Anabilim Dalı, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2022

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: FATMA SEMİNA KAPAR

Danışman: Pınar Sökülmez Kaya

Özet:

Amaç:Bu araştırmada Suluova ilçesi genelinde diyet inflamatuar indeksin(Dİİ), obezite, insülin direnci ve bazı biyokimyasal parametreler ( CRP, HbA1c, glukoz, total kolesterol, LDL, HDL, trigliserit ) ile ilişkisini belirlemek istenmiştir. Materyal ve Metot:Bu çalışma, Suluova Devlet Hastanesi Diyet Polikliniği'ne obezite veya insülin direnci şikayetiyle yönlendirilen 18-65 yaş arası 126 kadın ile yürütülmüştür. Bireylerin antropometrik ölçümleri alınmış ve biyokimyasal parametre değerleri dosyalarından alınmıştır. Besin sıklığı anketiyle beslenme durumları saptanmış, BeBİS programından yararlanılarak Dİİ skorları hesaplanmıştır. Bulgular SPSS ile değerlendirilmiş olup p<0.05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir. Bulgular:Çalışmaya katılan bireylerin yaş ortalaması 40.7 , BKİ ortalaması 33.9 bulunmuştur. Katılımcı bireyler Dİİ skorlarına göre 4 çeyrekliğe ayrılmıştır. Q1 antiinflamatuar diyeti gösterirken Q4 proinflamatuar diyeti göstermektedir.Çalışmaya katılan bireylerde daha ileri yaşta olanların Dİİ skorunun anlamlı olarakdaha düşük olduğu saptanmıştır.Çalışmaya katılan bireylerinHba1c, Albumin, HDL-K, LDL-K, Total kolesterol, TG, Vitamin D, CRP, Glukoz, İnsulin, HOMA IR, ağırlık, vücut yağ kütlesi, bel /boy oranı,yağsız vücut kütlesi, MET skoru değerleri ile Dİİ quartilleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır. Ayrıca obezite göstergesi olan BKI, ve vücut yağ yüzdesi değerleri ile de Dİİ arasında istatistiksel olarak bir fark saptanmamıştır(p>00.5). Sonuç:Her ne kadar araştırmamızda Dİİ ile obezite, HOMA IR indeksi,HDL-K, LDL-K, Total kolesterol, TG vb değerlerle de Dİİ arasında da anlamlı bir ilişki saptanamasa da; bu ilişkileri daha iyi anlamak için daha geniş popülasyonda ve her iki cinsiyet üzerinde yapılacak çalışmaların faydalı olabileceği düşünülmüştür.