Emirza E. G. (Yürütücü), ÖZKAN E., BAYRAK N. G.
Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, BAP Araştırma Projesi, 2024 - 2025
Laporoskopik kolesistektomi (LK), dünya çapında sık görülen ve sindirim sorunlarından biri olan safra
kesesi taşlarının tedavisinde tercih edilen cerrahi bir yöntemdir. Laporoskopik kolesistektomi ameliyatında
periton boşluğuna erişim, batın ön duvarına üç veya dört kanül yerleştirilerek sağlanırken; periton
boşluğunun ameliyat sırasında rahat gözlemlenmesi yerleştirilen kanüller ve verilen CO2insuflasyonu ile
kolaylaşmaktadır. Laparoskopik kolesistektomi ameliyatı sonrası da CO2diffuzyonu ile yüksek miktarda
gaz peritonal kaviteye geçmekte, bu bölgeden hızla emilen CO2insuflasyonuna bağlı hiperkapni, asidoz ve
kardiyovasküler komplikasyonlara yol açmakta ayrıca ameliyat pozisyonunun da diyafragma
fonksiyonlarını baskılaması da akciğer kapasitesini etkileyebilme ve gaz birikmesine bağlı önemli düzeyde
ağrıya neden olabilmektedir. Cerrahinin postoperatif dönemi çeşitli komplikasyonlarla ilişkilidir ve
postoperatif dönemde hastaya uygulanan prosedürün zararlı etkileri ağrı, anksiyete, depresyon gibi
psikolojik semptomlara yol açmaktadır. Uzun süre devam eden anksiyete, beyin arterlerinin spazmına yol
açarak beyinde bölgesel değişiklikler oluşturarak ağrı duyusunu artırabilmektedir. Yapılan literatür
taramasında cerrahi sonrası masajın ağrı ve aksiyete üzerine etkisine yönelik yapılan randomize kontrollü
çalışmalar ve meta-analizlerin sınırlı sayıda olduğu saptanmıştır. Bu sebeple genel cerrahi ünitesinde
ameliyat olmuş takip ve tedavisi devam eden hastalarda klasik masaj uygulamasının ağrı ve anksiyete
gelişimi üzerine etkisini araştırmak amacı ile yapılacaktır.