Aksoy A. (Yürütücü)
Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, BAP Diğer, 2023 - 2025
Uterus, birçok kas dokusundan oluşan ve doğum esnasında önemli rol oynayan, canlı
organizmadaki en güçlü kas yapılarından biridir. Ancak uterus kasılmalarının erken başlaması,
erken doğum tehdidine yol açarak neonatal mortalite ve morbiditenin başlıca nedenlerinden biri
hâline gelmektedir. Bu durumun neden olduğu sosyal, psikolojik ve ekonomik kayıpların
azaltılabilmesi için erken doğum oranlarının düşürülmesi büyük önem taşımaktadır. Bunun yanı
sıra, yüksek ağrı şiddetiyle seyreden ve günlük yaşam kalitesini olumsuz etkileyen dismenore,
jinekolojik hastalıklar arasında en sık karşılaşılan rahatsızlıklardan biridir.
Psikotropik etkisi bulunmayan bir fitokanabinoid olan kannabidiol (CBD), kenevir
bitkisinden elde edilmekte olup; L-tipi kalsiyum kanallarını inhibe ederek düz kas hücrelerinin
kontraktilitesini baskıladığı ve kardiyomiyositlerde uyarılma-kasılma eşleşmesini engellediği
bildirilmektedir. Günümüzde nanopartiküller (NP), biyosensör sistemleri, biyouyumlu
malzemeler ve hedefe yönelik ilaç taşıma sistemleri gibi birçok alanda kullanılmaktadır.
Özellikle metal esaslı NP’lerin küçük boyutları ve hücresel yapılara yüksek düzeyde nüfuz
edebilme özellikleri, tedavi edici ajanların etkinliğini artırma potansiyeli taşımaktadır.
Bu proje kapsamında, uterus kasılmalarını inhibe etmeye yönelik potansiyel terapötik
ajanların geliştirilmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda, kenevir bitkisinden ekstrakte edilen %40
saflıktaki CBD yağı kullanılarak biyosentez yöntemiyle altın nanopartiküller (CBDO-AuNP)
sentezlenmiş ve ayrıca nanoemülsiyon formu (CBDO-EM) hazırlanmıştır. Karşılaştırmalı
değerlendirme amacıyla, kimyasal sentez yoluyla sitrat tuzu kullanılarak elde edilen AuNP’ler
(CS-AuNP) de çalışmaya dâhil edilmiştir. Sentezlenen nanopartiküllerin UV-Vis
spektroskopisi, SEM, STEM, EDX ve XRD gibi ileri karakterizasyon teknikleri ile yapısal
analizleri gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, bu nanoformülasyonların ortalama parçacık boyutu ve
zeta potansiyeli ölçülerek fizikokimyasal özellikleri belirlenmiştir.
Tüm formülasyonların, izole rat uterus preparatında oksitosin ile indüklenen kasılmalar
üzerindeki gevşetici etkileri izole organ banyosu sistemi kullanılarak test edilmiştir. Elde edilen
bulgular, nanoformülasyonların (özellikle CBD_AuNP ve CS_AuNP) saf CBD’ye kıyasla hem
kısa hem de uzun süreli etkiler açısından anlamlı üstünlük sağladığını göstermiştir. CBD_%0.8
EM formülasyonu ise özellikle uzun süreli etki bakımından avantaj sağlamıştır. Bu sonuçlar,
CBD’nin terapötik etkinliğinin yalnızca etken maddeye değil, aynı zamanda taşıyıcı sistemin
yapısına da bağlı olduğunu ortaya koymaktadır. Dolayısıyla, anti-spazmodik etki hedeflenen
formülasyonlarda nano teknolojilere dayalı sistemlerin tercih edilmesi, biyoyararlanım ve
etkinlik açısından daha başarılı sonuçlar verebilir. Gelecekte yapılacak çalışmalarda bu
formülasyonların in vivo etkinliği ve güvenilirliği değerlendirilerek klinik uygulamalara katkı
sağlayacak daha kapsamlı veriler elde edilebilir.
Anahtar kelimeler: Kannabidiol (CBD), uterus kasılamaları, altın nanopartiküller (AuNP),
nanoemülsiyon, anti-spazmodik etki