22. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Kongresi (, Antalya, Türkiye, 9 - 12 Mart 2022, ss.508-509, (Tam Metin Bildiri)
Amaç
Kabakulak okul çağındaki çocuklarda ve ergenlerde
görülen, akut viral bir enfeksiyondur. Çoğunlukla
parotis bezlerinden birinin veya her ikisinin dahil
olduğu şişlik ve hassasiyetle seyreder. Epididimorşit
en sık görülen tükürük bezi dışı tutulum bölgesidir,
vakaların 2/3’ü parotitin ilk haftasında, %25’i parotitin
ikinci haftasında ortaya çıkar. Yazımızda parotit kliniğiolmadan, akut epididimorşit ile başvuran bir olgu
derlenmiştir.Olgu
27 yaş erkek hasta, üç gündür devam eden ateş,
üşüme-titreme, idrar yaparken yanma, testislerde
ağrı ve şişlik yakınması ile dış merkeze başvurmuş. Dış
merkezde iki gün yatırılarak ateş nedeni araştırılan
hastada herhangi bir etiyoloji tespit edilememesi
üzerine ampirik antibiyoterapi başlanmış ve ileri tetkik
ve tedavi nedeniyle hastanemize yönlendirilmiş.
Hastanın merkezimize başvurusunda ateşi yoktu
ve vital bulguları doğaldı. Fizik muayenesinde
skrotumda şişlik, kızarıklık, ısı artışı mevcuttu,
palpasyonda testisler ve epididimler ağrılıydı. Skrotal
USG’de her iki testis parankim ekolarının belirgin
heterojen olduğu, kanlanmalarının belirgin arttığı,
bilateral epididim boyutlarının ve kanlanmalarının
arttığı, peritestiküler yumuşak dokularda ekojenite
ve hacim artışının olduğu ve bulguların epididimorşit
ile uyumlu olduğu raporlandı. Hastaya epididimorşit
tanısıyla ampirik seftriakson ve doksisiklin
tedavisi başlandı. Tetkiklerinde lökosit 10 bin/
uL, aspartat aminotransferaz (AST) 51 U/L, alanin
aminotransferaz (ALT) 96 U/L, C-reaktif protein (CRP)
282 mg/L, procalcitonin (PCT) 0.14 ‘tü. Tam idrar
tetkiği doğaldı. İdrar ve kan kültürlerinde üreme
olmadı. Viral hepatit markerlarında özellik yoktu.
Anti-HIV negatif, Brusella rose bengal ve coombs
negatif, Rapid Plasma Reagin (RPR) ve Treponema
pallidum Hemaglutinasyon Assay (TPHA) negatifti.
Kabakulak IgM >200 AU/ml, IgG >200 AU/ml olarak
sonuçlandı. Hastanın kabakulak serolojisinin pozitif
raporlanması üzerine ampirik başlanılan antibiyotik
tedavisi kesildi. Antiinflamatuar tedavi başlandı ve
skrotal elevasyon önerildi. Kontrol tetkiklerinde
karaciğer enzimleri ve akut faz reaktanları belirgin
geriledi. Hastanın genel durumunun iyi olması ve
takiplerinde ateşinin düşmesi üzerine yatışının
üçüncü gününde taburcu edildi. Hastaya altı ay
sonra infertilite açısından üroloji poliklinik kontrolü
önerildi.Sonuç
Akut epididimorşit etyolojisinde en sık enfeksiyöz
etkenler yer almaktadır. 35 yaş altındaki cinsel aktif
erkeklerde en sık etkenler N. gonorrhoeae ve C.
trachomatis’tir ve ampirik tedavide bu iki etkene
yönelik tedaviler verilmektedir. Bu olgumuzda akut
epididimorşit kliniğiyle başvuran hastalarda parotit
bulgusu olmasa dahi kabakulak enfeksiyonunun
da etyolojide düşünülmesi gerektiğini vurgulamak
istedik.