Bu makalede Sanskritçe kökenli şaman sözcüğünün EskiTürkçe metinlerde neden geçmediği sorusuna cevap aranacaktır. Bizi yukarıdaki sorunun cevabıyla ilgilenmeye sevk edentemel etken sözcüğün dişili konumundaki şamnanç’a Eski Uygurca metinlerde “rahibe” karşılığında rastlanmasıdır. Görebildiğimiz kadarıyla burada kam sözcüğünün Eski Türkçedekikullanım yaygınlığından kaynaklı bir çekince söz konusudur.Türkçe kam’ı karşılamak için başta Soğudlar olmak üzerekomşu toplulukların şaman’ı tercih etmeleri, Uygur döneminde Budist inanışa yönelmiş Türklerin şaman sözüne uzakdurmalarına yol açmıştır. Çalışmamızda eski Türklerin din telakkilerinin dillerine tesirleri, şaman sözcüğü etrafında değerlendirilecektir. Bu doğrultuda eski Türk inanışına dair ortayakonulan yaklaşımların dillik açıdan tutarsızlıkları ilgililerindikkatine sunulacaktır. Konu üzerine öne sürülen görüşler tartışılarak tarihî Türkçe metinleri okuma ve yorumlamadan kaynaklı hataların giderilmesi gereği vurgulanacaktır. Türkçeninönceki dönemlerinde görülmeyen şaman sözünün Çağdaş TürkLehçelerine giriş serüveni aydınlatılmaya çalışılacaktır.
In this article, the answer to the question of why the Sanskrit origin word shaman does not appear in Old Turkish texts will be sought. The main factor that led us to deal with the answer to the question is that the word şamnanç, feminine of shaman in the meaning of “priestess” is found in the Old Uighur texts. As far as we can see, there is a drawback because of the extensive usage of the word kam in Old Turkish. The preference of the word shaman in the meaning of Turkish “kam” by neighboring communities, especially Sogdis led the Turkish people who adopt to Buddhism during the Uyghur period to stay away from the word shaman. In this study, the influence of religious considerations of Old Turkish people to their language will be evaluated around the word shaman. In this respect, linguistic inconsistencies of approaches to Old Turkish belief will be brought to the attention of those concerned. The opinions put forward on this topic will be discussed and it will be emphasized that the faults arising from reading and commenting historical Turkish texts should be corrected. The transfer process of the word shaman which was not seen in the previous periods of Turkish into the Modern Turkish Dialects will be tried to be clarified.