7th International Conference on Applied Engineering and Natural Sciences, Konya, Türkiye, 15 - 16 Mayıs 2025, ss.131, (Özet Bildiri)
Meyvecilikte tohumla çoğaltma çöğür anaç eldesi ve ıslah çalışmaları açısından önemlidir. Ancak, birçok meyve türünde çimlenmenin fizyolojik veya morfolojik engellerle kısıtlanması, tohumla çoğaltmayı olumsuz etkilemektedir. Tohum kabuğunun sertliği, embriyonun gelişmemiş olması, biyokimyasal inhibitörler ve çevresel koşullar gibi faktörler çimlenme başarısını doğrudan etkiler. Bu engelleri ortadan kaldırmak amacıyla geliştirilen ön işlemler arasında katlama, mekanik ve kimyasal aşındırma, suda bekletme, hormon uygulamaları ve çeşitli priming teknikleri yer almaktadır. Katlama, fizyolojik dormansinin giderilmesine yönelik en yaygın yöntemlerden biridir. Soğuk veya sıcak ortamlarda gerçekleştirilen bu işlem, hormonal dengeyi düzenleyerek embriyonun aktif hale gelmesini sağlar. Mekanik aşındırma yöntemleri ile sert kabukların geçirgenliği artırılırken, kimyasal aşındırma uygulamaları kabuk yapısını incelterek embriyonun su ve gaz alımını kolaylaştırır. Bitki büyüme düzenleyicileri, özellikle GA₃ uygulamaları, tohumun çimlenme sürecini hızlandırmak ve çimlenme oranını artırmak amacıyla yaygın olarak kullanılmaktadır. Priming uygulamaları, çimlenme öncesi metabolik aktiviteleri başlatan etkili tekniklerdir. Hidro-priming, osmo-priming, halo-priming, katı matriks priming, biyo-priming, hormonal priming ve nano-priming gibi alt tekniklerle çimlenme süresi kısaltılmakta, çimlenme oranı ve fidan kalitesi arttırılmaktadır. Sonuç olarak, tohumların çimlenmesini sınırlayan fizyolojik ve çevresel engelleri anlamak ve bu engellere yönelik uygun ön uygulamaları belirlemek, meyvecilikte sürdürülebilir üretim ve ıslah programları açısından büyük önem taşımaktadır. Her bir ön uygulamanın etkinliği, bitki türü, tohumun fizyolojik durumu ve çevresel koşullara göre değişmekte olup, bu parametrelerin dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi başarılı bir çimlenme süreci için kritik öneme sahiptir.