Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, vol.0, no.39, pp.229-238, 2020 (Peer-Reviewed Journal)
Anlatım ile birlikte betimleme romanın iki temel kompozisyon boyutundan birisini oluşturmaktadır. Yazarlar genellikle görünürkılmak ya da dikkatleri çekmek istedikleri öğeleri ve olayları romanlarında betimleyerek okura sunmaktadırlar. Bununlabirlikte betimlemelerdeki işlevsellik bir edebi ekolden diğerine veya bir yazardan diğerine değişebilmektedir. Romantik ekolyazarları için betimlemelerde temel işlev kahramanların duygularını veya tutkularını anlatma aracı olmaları iken, gerçekçive doğalcı yazarların yapıtlarındaki betimlemelerin temel işlevi toplumsal koşullara ve insanların durumlarına ayna tutmakolarak belirtilebilir. 1950’lerden sonra ortaya çıkan Yeni Roman Ekolü yazarlarının romanlarında ise betimlemelerin daha farklıamaçlara yönelik yapıldığı ve farklı boyutlar içerdiği görülmektedir. Bir başka deyişle romanlarda betimlemelerin doğası veişlevleri değişmiştir.Yeni Roman Ekolü yazarları ve ekolün kuramcıları arasında yer alan Alain Robbe-Grillet romanlarında betimleme boyutunageniş yer vermektedir. Zira ona göre, betimleme yapmaksızın sadece anlatıma dayalı bir roman yazmak, anlatıma yer vermedenbetimlemeye dayalı bir roman yazmaktan çok daha güçtür. Kısaca belirtmek gerekirse romanda betimleme boyutunu önceleyenyazarlardan birisidir.Labirentte (Dans le Labyrinthe) adlı romanda Robbe-Grillet romanın başından sonuna kadar betimlemelerini sürdürmektedir.Yazar betimlemelerini romanın başında ve bir seferde yapmayıp, aynı nesne veya kişinin betimlemesini birçok kez ve parçaparça sunmaktadır. Dolayısıyla aynı nesne ya da kişi hakkında durağan bir betimleme değil, değişken bir betimleme sözkonusudur. Nesnenin konumu veya kişinin pozisyonu betimlemelerde odak noktasını oluşturmaktadır. Romancının yapıtındaağırlığı nesne betimlemelerine verdiği söylenebilir. Nesneleri betimlerken Robbe-Grillet onları, şekil, renk, madde gibiözellikleri ile sunmakta, ancak nesnenin kendi özelliği dışında onlara sembolik anlamlar veya işlevler yüklememeye özengöstermektedir. Durum böyle olunca, ev eşyaları ve kıyafetler yanında ağırlıklı olarak insanların günlük yaşamında pek de önemtaşımayan nesneleri sıkça ve ayrıntılı olarak betimlemektedir. Kişi betimlemelerine gelince, yazar kahramanlarını aile bağları,baştan ayağa fiziksel portreleri, karakterleri, statüleri veya yaşam koşulları ile okura sunmamaya özen göstermektedir. Romansonuna kadar bir isimden bile yoksun olarak tanıtılan kişiler, psikolojileri ya da tutkuları ile değil daha çok bilinç evrenleri ilebetimlemelerde yer almaktadırlar. Kişiler ete kemiğe bürünmüş canlı kişiler olarak değil de adeta bir resmi ya da karikatürüanımsatan bir boyutta sunulmaktadır. Geleneksel romanlardaki betimlemelerde dikkat çeken kişi-nesne özdeşleşmesine deLabirentte romanında rastlanmamaktadır. Zira nesne betimlemeleri, ona sahip olan kişilerin sosyo-ekonomik koşulları üzerineherhangi bir işlevsellik içermemektedir. Robbe-Grillet’nin nesne ve kişi betimlemelerini yaparken modern gerçekçilik anlayışıdoğrultusunda hareket ettiği görülmektedir.