The Garip preface is a poetic text written by Orhan Veli and his friends (Oktay Rıfat Horozcu and Melih Cevdet Anday) to defend their poetics. The leading name of the movement that wrote the text is Orhan Veli. In the text, objections and criticisms to the current poetry of the period are listed and justified. The poetesque tone is used to describe the current poetry in their time as a concept that is the source of these objections and criticisms. According to Orhan Veli, the poetesque tone in the current poem is the result of not being able to go beyond the vocabulary given in the poem. However, when it is considered that these words act with the other components of the existing poem (meter, rhyme, similitude, metaphore, inter arts etc.) poetesque tone is turns into a basic feature of the existing poetry that he opposes. From this point of view, the rejection of the poetesque tone is the rejection of the words that point to the sublime, the transcendence, the ideal that invite language as a burden to poetry and the forms in which these words take action. The poetic tone, which is at the opposite pole of the poetesque tone and gives Garip poetry its original identity, is not fully clarified in the poetics of Garip poetry. One of the aims of this paper is to realize clarify this process by referring to the Garip poem itself and the criticisms and interpretations referance to it. Another aim is to make the background of the Garip poem visible by analyzing the poetic tone and to show the potentiality and problems of this understanding of poetry.
Garip önsözü, Orhan Veli ve arkadaşlarının (Oktay Rıfat Horozcu ve Melih Cevdet Anday) şiirlerini savunmak, şiir anlayışlarını ortaya koymak için kaleme aldıkları bir poetika metnidir. Metni kaleme alan hareketin öncü ismi Orhan Veli’dir. Metinde dönemin mevcut şiirine itiraz ve eleştiriler sıralanarak gerekçelendirilir. Şairane eda, bu itiraz ve eleştirilere kaynaklık eden bir kavram olarak mevcut şiiri betimlemek için kullanılır. Orhan Veli’ye göre mevcut şiirdeki şairane eda, verili kelime hazinesinin dışına çıkamamanın bir sonucudur. Ancak bu kelimelerin Orhan Veli’nin itirazına konu olan mevcut şiirin diğer bileşenleriyle (vezin, kafiye, söz sanatları, sanatta tedahül vb.) hareket kazandığı düşünüldüğünde şairane eda, bir bütün olarak karşı çıkılan mevcut şiirin temel bir vasfına dönüşmektedir. Buradan bakıldığında şairane edanın reddi, dili şiire bir ağırlık olarak davet eden; buna bağlı olarak da dilde yüceyi, aşkını, ideali işaret eden kelimelerin ve bu kelimelerin hareket kazandığı formların reddi olmaktadır. Şairane edanın karşı kutbunda yer alan ve Garip şiirine asıl hüviyetini kazandıran şairane olmayan eda ise Garip şiirinin poetikasında tam olarak açıklığa kavuşturulmaz. Bu yazının amaçlarından biri, bu açıklığa kavuşturma işlemini Garip şiirinin bizatihi kendisine ve bu şiire getirilen eleştiri ve yorumlara başvurarak gerçekleştirmektir. Bir diğer amaç ise şairane olmayan edanın çözümlenmesiyle Garip şiirinin temel zihniyet ve duyarlılığına işaret eden arka planını görünür kılmak, bu şiir anlayışının imkân ve problemlerini göstermektir.