Üniversite Yayınları, Ankara, 2017
İslâm dininin en temel kaynağı Kur’ân-ı Kerîm'dir. Kur'ân-ı Kerîm incelendiğinde görülecektir ki, Kur'ân-ı Kerîm insanları Allâh’a iman etmeye çağırmaktadır. İman ediş ise sadece iman esaslarını teorik olarak kabul ediş değildir. Bilâkis iman ettikten sonra imanın insan hayatında etkili olması ve insanın hayatını buna göre tânzim etmesidir. Dolayısıyla iman etmek beraberinde birçok davranışla ilişkili bir durum arz etmektedir. Bunlardan bir tanesi iman-infâk ilişkisidir. İman ve infâk kavramları Kur'ân-ı Kerîm’de pek çok âyet-i kerîmede birbiri ile ilişkili olarak zikredilmektedir. Biz de bu iki kavram arasında nasıl bir ilişki vardır düşüncesinden hareketle, böyle bir çalışma yapmaya karar verdik. Çalışmamızdaki amacımız bu iki kavram arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. Dolayısıyla dinin teorik boyutuyla pratik yönü arasındaki bağları bir nebzede olsa âlenî hale getirmektir.
Çalışmamız, giriş, üç bölüm ve sonuçtan oluşmaktadır. Giriş bölümünde “iman” ve “infâk” kavramlarının lügat ve ıstılah manaları üzerinde durulmuştur. Birinci bölümde özellikle iman ve infâk kavramlarının birlikte zikredildiği âyetler ele alınarak âyetler kendi içinde gruplandırılmış ve konu başlıkları haline getirilmiştir. Sonrasında ise iman ile infâk arasındaki ilişki ortaya konulmaya çalışılmıştır.
İkinci bölümde; Kur'ân-ı Kerîm’de infâk konusu ele alınmıştır. Bu bölümün birinci kısmında infâk yapmanın gayesi, infâk yaparken nasıl hareket edilmesi gerektiği noktası üzerinde durulmuştur. Üçüncü bölümde ise infâk yaparken kişilerin bir takım uyarılara dikkat etmeleri gerektiği hususu incelenmiştir. Sonuç kısmında ise, elde ettiğimiz bulgulardan hareketle genel bir değerlendirmede bulunulmuştur.