Birth is medicated as a side effect of the modern perspective in health care and is perceived as a birth disorder by ignoring the fact that birth is a physiological and natural process. Aggressive interventions in the natural flow of birth, combined with fear of malpractice, paved the way for the application of defensive medicine. Birth is a natural physiological process, and external interventions affect the normal course of birth. However, currently, many interventions routinely performed by the medical team without evidence-based intervention are treated as a disease and intervene in the natural progression of labor. The aim of this review was to examine defensive interventions (oral intake, frequent vaginal key, continuous fetal monitoring, synthetic oxytocin use, amniotomy, lack of emotional support, lithotomy position in the second stage of labor, and episiotomy) that are not based on evidence and are routines in the labor and delivery process with respect to patient rights and code of ethics for midwives.
Sağlık bakımında modern bakış açısının bir yan etkisi olarak doğum tıbbileştirilmiş ve doğumun fizyolojik ve doğal bir süreç olduğu göz ardı edilerek doğum hastalık gibi algılanmaya başlanmıştır. Doğumun doğal akışına yapılan müdahaleler, malpraktis korkusuyla birleşerek defansif tıp uygulamasının yolunu açmıştır. Doğum doğal fizyolojik bir süreçtir ve dışarıdan yapılan müdahaleler doğumun normal seyrini etkilemektedir. Ancak günümüzde sağlık ekibi tarafından rutin olarak, kanıt temelli olmaksızın uygulanan pek çok girişim doğumun doğal ilerleyişine müdahalede bulunulmaktadır. Bu derlemede travay ve doğum sürecindeki kanıt temelli olmayan ve rutin olarak yapılan defansif müdahalelerin (doğumda oral alım, sık vajinal tuşe, sürekli fetal izleme, sentetik oksitosin kullanımı, amniyotomi, duygusal destek eksikliği, doğumun ikinci evresinde litotomi pozisyonu, epizyotomi) hasta hakları ve ebelik etik kodları açısından irdelenmesi yer almaktadır.