In addition to the natural deficiencies of languages arising from being a form, there are also some
limitations or possibilities arising from the syntax of languages. Languages do not have endless and complete
possibilities to describe non-linguistic reality. The syntax of languages has a certain capacity, certain limitations,
and possibilities. The basic syntax structures of a language can reveal its syntactic limitations and possibilities.
When the syntax structures of Turkish are examined, it is understood that there are three basic syntactic limitations.
These can be expressed as i) at least one member condition, ii) second condition impossibility, iii) maximum four
member conditions. These conditions are forced by grammatical processes such as passivation and causation, and
the syntactic limits set by the conditions in question are tried to be overcome. This, sometimes, leads to ambiguity
in the syntax, and sometimes it causes the formation of new semantic categories. The limitations of Turkish syntax
force the same syntactic structures to be used for more than one semantic category. This has led to the use of
different verb forms in the same or close sense in the same syntactic structure, thus leading to the emergence of
syntactic complexity in Turkish. As a result of the research, it has been claimed that syntactic limitations cause
ambiguities, but sometimes allow new semantic readings and provide the emergence of new semantic structures.
Dillerin bir biçim oluşundan kaynaklanan doğal eksikliklerinin yanı sıra dillerin söz diziminden kaynaklanan
ayrıca birtakım kısıtlıkları ve olanakları vardır. Dillerin dil-dışı gerçekliği anlatacak sonsuz ve eksiksiz imkânları
yoktur. Dillerin söz diziminin belirli bir kapasitesi ve sınırlılıkları vardır. Bir dilin temel söz dizimsel yapıları söz
diziminin kapasite ve sınırlılıklarının ne olduğunu ortaya koyabilmektedir. Söz dizimsel kapasite ve sınırlılıklar
aynı zamanda belirli kısıtlar ve olanaklar da ön görür. Türkçenin söz dizimi yapıları incelendiğinde üç temel söz
dizimsel kısıtlılığın olduğu anlaşılır. Bunlar (i) en az bir üye kısıtı, (ii) ikinci hâlin imkânsızlığı (ii) en fazla dört
üye kısıtı şeklinde ifade edilebilir. Bu ksıtlar edilgenleştirme ve ettirgenleştirme gibi dil bilgisel süreçlerle zorlanır
ve söz konusu kısıtlılıkların ön gördüğü söz dizimsel sınırlar aşılmaya çalışılır. Ancak Türkçenin söz dizimi bu
girişimleri engeller. Söz diziminin kısıtlılıkları Türkçe’yi birden fazla anlamsal kategori için aynı söz dizimsel
yapıları kullanmaya zorlar. Bu, farklı fiil şekillerinin aynı söz dizimsel yapıda aynı ya da yakın anlamda
kullanılmasına, dolayısıyla Türkçede söz dizimsel karmaşıklığın ortaya çıkmasına yol açmıştır. Araştırmanın
sonucunda söz dizimsel sınırlılıkların belirsizliklere neden olmakla birlikte kimi zaman yeni anlamsal okumalara
imkân verdiği ve yeni anlamsal kategorilerinin ortaya çıkmasını sağladığı iddia edilmiştir.