Evaluation of Gaita Antigen Search Test Results in Diagnosis of Helicobacter pylori Infection


Creative Commons License

VURAL D. G., KARACAN G., ÇAYCI Y. T., BİLGİN K., BİRİNCİ A.

Sağlık bilimlerinde değer (Online), vol.12, no.2, pp.246-249, 2022 (Peer-Reviewed Journal) identifier

Abstract

Aim: Helicobacter pylori is a bacterium that is located in human gastric mucosa and causes chronic gastritis and peptic ulcer disease and it is determined to be a risk factor in MALT lymphoma and gastric adenocarcinoma. İn this study, we aimed to retrospectively investigate the frequency of H. pylori antigen in the stool of patients coming with dyspepsia and their distribution according to gender and clinics. Material and Methods: The presence of H. pylori antigen was evaluated retrospectively in feces sent from polyclinics and services of Ondokuz Mayıs University Medical Faculty Hospital between 2016-2019. The Certest (Biotec, Spain) kit was used for antigen detection using monoclonal antibodies based on immunochromotography, the manufacturer indicate its sensitivity at 98.2% whereas specificity at 98.4%. Chi-square test was used in the statistical analysis of the data. significance level was accepted as p<0.05. Results: H. pylori antigen was found positive in 569 (16.9%) of 3349 stool samples included in the study. When we look at the positivity rates by years, the most positivity was found in 2018 (21.8%) and it was found to be statistically significant (p<0.001). When compared with age groups, a significant difference was found in positivity rates (p<0.001). The highest positivity was observed between the ages of 40-49 (23%). Conclusion: Although the frequency of H.pylori in our study was lower than in previous years studies, it is still an important problem in terms of public health. We believe that early diagnosis and treatment of the pathogen should be provided with cost-effective, easily applicable test strategies.
Amaç: Helicobacter pylori, insan gastrik mukozasına yerleşerek kronik gastrit ve peptik ülser hastalığına neden olan, MALT lenfoma ve mide adenokanserinde risk faktörü olduğu tespit edilmiş bir bakteridir. Çalışmamızda dispepsi şikayeti ile gelen hastaların gaitalarında H. pylori antijen sıklığı ile cinsiyet ve kliniklere göre dağılımlarının retrospektif olarak incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: 2016-2019 yılları arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi poliklinik ve servislerinden gönderilen gaita örneklerinde H. pylori antijeni varlığı retrospektif olarak değerlendirildi. Antijen saptanmasında immünokromotografi esaslı, monoklonal antikorlar içeren üretici firma tarafından duyarlılığı %98,2 özgüllüğü %98,4 olarak belirtilen CerTest (Biotec,İspanya) kiti kullanıldı. Verilerin istatistiksel analizinde Ki-kare testi kullanıldı. Anlamlılık düzeyi p<0,05 olarak kabul edildi. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 3349 gaita örneğinin 569’ unda (%16,9) H. pylori antijeni pozitif saptanmıştır. Yıllara göre pozitiflik oranlarına baktığımızda en fazla 2018 yılında pozitiflik saptandı (%21,8) ve istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0,001). Yaş grupları ile karşılaştırma yapıldığında pozitiflik oranları arasında anlamlı farklılık bulundu (p<0,001). En yüksek 40-49 yaş arasında pozitiflik görüldü (%23). Sonuç: Çalışmamızda H. pylori sıklığı önceki yıllarda yapılan çalışmalardan daha düşük bulunmakla birlikte hala toplum sağlığı açısından önemli bir problemdir. Maliyet etkin, kolay uygulanabilir test stratejileri ile patojenin erken tanı ve tedavisinin sağlanması gerektiği düşüncesindeyiz.