Alexis de Tocqueville’s Political Theory on Democracy and Judiciary


ÖZÇELİK F. K.

Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, vol.0, no.48, pp.335-358, 2021 (Peer-Reviewed Journal) identifier

  • Publication Type: Article / Article
  • Volume: 0 Issue: 48
  • Publication Date: 2021
  • Journal Name: Türkiye Adalet Akademisi Dergisi
  • Journal Indexes: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Page Numbers: pp.335-358
  • Ondokuz Mayıs University Affiliated: Yes

Abstract

Alexis de Tocqueville is a French philosopher who lived between 1805 and 1856 and made important contributions to the theory of democracy. He included his thoughts on democracy in his work titled “Democracy in America”, which he wrote after his trip to America in 1831 to seek a solution to France’s turbulent political structure. This work of the philosopher is based on his observations of American society, and the work has been studied from many aspects, especially the political and social aspects of American society. Especially, the understanding of democracy in this geography and its reflection in practice guided the thinker in forming his theory of democracy. As a result of his observations, he saw here the key point of the smooth implementation of democracy in the prevalence of the understanding that people are equal at all levels of society. For this reason, while forming the theory of democracy, he attached special importance to the principle of equality and gave superiority to equality over freedom. He also found that the press, civil organizations and the judiciary in America are important tools that limit the majority power and ensure pluralism. The purpose of this study is to examine the perspective of the philosopher in his work on democracy, pluralist understanding of democracy, the power of the majority and the relationship between democracy and the judiciary.
Alexis de Tocqueville, 1805-1856 yılları arasında yaşamış ve demokrasi teorisine önemli katkılar sunmuş bir Fransız düşünürdür. Demokrasi üzerine düşüncelerine, Fransa’nın çalkantılı siyasal yapısına çözüm aramak amacıyla 1831 yılında Amerika’ya yaptığı seyahati sonrasında kaleme aldığı “Amerika’da Demokrasi” adlı eserinde yer vermiştir. Düşünürün bu eseri, Amerikan toplumuna ilişkin yaptığı gözlemleri üzerine kuruludur ve eserde, Amerikan toplumu, siyasal ve sosyal yönü başta olmak üzere pek çok açıdan incelenmiştir. Özellikle bu coğrafyadaki demokrasi anlayışı ve uygulamadaki yansıması, düşünürün demokrasi kuramını oluşturmasında rehber olmuştur. Yaptığı gözlemleri neticesinde burada demokrasinin sorunsuz bir şekilde uygulanmasının kilit noktasını, insanların eşit olduklarına ilişkin anlayışın toplumun her kademesinde geçerli olmasında görmüştür. Bu nedenle, demokrasi kuramını oluştururken eşitlik ilkesine özel önem atfetmiş ve özgürlük karşısında eşitliğe üstünlük tanımıştır. Yine Amerika’da basının, sivil örgütlenmelerin ve yargının çoğunluk iktidarını sınırlandıran ve çoğulculuğu sağlayan önemli araçlar olduğunu tespit etmiştir. Bu çalışmanın amacı da, düşünürün demokrasi, çoğulcu demokrasi anlayışı, çoğunluğun iktidarı ve demokrasiyle yargının ilişkisi konularına dair eserinde ortaya koyduğu bakış açısının incelenmesidir.