MEVLANA’S DIVINE LOVE FROM FENEFILLAH STAGE TO BEKABILLAH


Poyraz Y.

Turkish Studies (Elektronik), vol.9, no.9, pp.871-895, 2014 (Peer-Reviewed Journal) identifier

  • Publication Type: Article / Article
  • Volume: 9 Issue: 9
  • Publication Date: 2014
  • Journal Name: Turkish Studies (Elektronik)
  • Journal Indexes: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Page Numbers: pp.871-895
  • Ondokuz Mayıs University Affiliated: No

Abstract

Mevlana Celaleddin Rumi (Mawlana Jalal ad-Din Rumi) is a thirteenth century Anatolian mystic poet and sufi philosopher known not only in our country but also throughout the world for his exquisite poems and words of wisdom. In Mevlana’s thought, analysis of love of God, in other words, divine love has attracted the attention of many Turkish and foreign researchers and Mevlana has been subjected to many research in the framework of divine love. Mevlana's life and his relation with his companion Şems Tebrizî (Shams Tabrizi) have been a question of debate at that time. The origin of this debate is based on the thought that the knowledge of people can only be perceived and interpreted by their minds. In this regard, Mevlana's says "The pitcher leaks outside what it has inside”or "If the bow is bad, the arrow won’t hit the target” exactly refer to this fact. Both skeptic questions about Mevlana and the debates are not just about Sems. His belief, in other words divine love, and the relationship between love of Allah (the extent) and the place of this extent in his faith has been questioned continuously. The fact is that he expressed his love of God in his heart by the following statement; "if you want to know the love in my heart, be a Mevlana”. In this study, the state of love, manifesting differently in each person, was examined in the framework of Mevlana and the definition of love was tried to be introduced
Mevlânâ Celâleddin-i Rumî, on üçüncü yüzyılda hayatının önemli bir kısmını Anadolu'da geçirmiş bir şair ve düşünce insanı olarak sadece bu coğrafyada değil, dünyanın pek çok ülkesinde insanlar için dün olduğu gibi bugün de önemli bir değere sahiptir. Mevlânâ düşüncesinde, Allah'a duyulan sevginin yani ilahî aşkın çözümlemesi günümüze kadar yerli ve yabancı pek çok araştırmacının dikkatini çekmiş, bu sebeple de ilahî aşk çerçevesinde Mevlânâ, pek çok araştırmaya konu olmuştur. Mevlânâ'nın yaşamı ve Mevlânâ'nın Mevlânâ olmasına giden yoldaki yoldaşı Şems-i Tebrizî ile olan alakası yaşadığı dönemde pek çok tartışmaya neden olmuştur. Bu tartışmaların kökeni, insanların sahip oldukları bilginin sadece kendi akılları tarafından algılanıp yorumlanabiliyor olmasına dayanmaktadır. Bu doğrultuda Mevlânâ'nın "Testide ne varsa dışına o sızar" veya "Yay kötü oldu mu ok eğri gider" sözleri tam olarak bu gerçeği ifade etmektedir. Mevlânâ hakkında hem o dönemde hem de günümüzde şüpheci sorular ve yapılan tartışmalar sadece Şems ile ilgili değildir. Onun sahip olduğu inancı, yani ilahî aşkı ve Allah sevgisinin onda ulaştığı mertebe ile bu mertebenin onun inancındaki yeri arasındaki ilişki de sürekli olarak sorgulanmıştır. Hakikat şudur ki, kalbindeki Hakk aşkını "Ben ol ki bilesin" ile ifade etmesi, esasen tüm soruların cevabını teşkil etmektedir. Bu çalışmada aşkın, her kişide farklı tezahür eden "aşkın" hâli Mevlânâ çerçevesinde incelenmiş ve ondaki aşkın izahı ortaya konulmaya çalışılmıştır.