Ankara Barosu Dergisi, vol.83, no.2, pp.1-46, 2025 (Peer-Reviewed Journal)
The grounds for divorce based on the principle of de facto separation are regulated in the fourth paragraph of Article 166 of the Turkish Civil Code. The provision in question was annulled by the Constitutional Court on 22 February 2024 on the grounds that it made divorce significantly more difficult, forced spouses who did not want to stay married to stay married for an unreasonable period of time and that this situation violated the principle of proportionality in terms of the sub-principle of proportionality. The Constitutional Court decided that the annulment provision shall enter into force nine months after the publication of the decision in the Official Gazette, thus allowing the legislator to make a new regulation during the period until the annulment of the provision in question. Therefore, it has become necessary to make a new regulation regarding divorce based on de facto separation in Turkish law. Accordingly, the three-year period in the said provision was rearranged as one year with the amendment made by the legislator on November 14, 2024 with Article 13 of the Law No. 7532 on Amendments to the Notary Law and Certain Laws. In this study, first of all, general explanations regarding the divorce system in Turkish law and the grounds for divorce based on the principle of de facto separation are included and the annulment decision of the Constitutional Court is analyzed. Then, the compliance of the provision established by the legislative body regarding the grounds for divorce based on the principle of de facto separation with the criteria it should have in terms of the law as it should be is discussed, taking into account the criticisms in the doctrine and the problems in practice.
Keywords: Grounds for divorce, de facto separation principle, Constitutional Court, annulment decision, principle of proportionality.
Fiili ayrılık ilkesine dayanan boşanma sebebi, Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesinin dördüncü fıkrasında düzenlenmektedir. Söz konusu hüküm, boşanmayı önemli ölçüde güçleştirdiği, evliliği devam ettirmek istemeyen eşleri makul olmayan süreler boyunca evliliğin devamına zorladığı ve bu durumun orantılılık alt ilkesi yönünden ölçülülük ilkesini ihlal etmekte olduğu gerekçesi ile Anayasa Mahkemesi tarafından 22 Şubat 2024 tarihinde iptal edilmiştir. Anayasa Mahkemesi, iptal hükmünün, kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar vermiş, böylece söz konusu hükmün iptaline kadar geçecek sürede, yasa koyucuya yeni bir düzenleme yapma imkânı tanınmıştır. Dolayısıyla, Türk hukukunda, fiili ayrılığa dayanan boşanmaya ilişkin yeni bir düzenleme yapılması zarureti söz konusu olmuştur. Buna binaen yasa koyucu tarafından 14 Kasım 2024 tarihinde 7532 sayılı Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 13. maddesi ile yapılan değişiklikle söz konusu hükümdeki üç yıllık süre bir yıl olarak yeniden düzenlenmiştir. Bu çalışmada, öncelikle Türk hukukundaki boşanma sistemine ve fiili ayrılık ilkesine dayanan boşanma sebebine ilişkin genel açıklamalara yer verilerek Anayasa Mahkemesinin iptal kararı analiz edilmektedir. Sonrasında fiili ayrılık ilkesine dayanan boşanma sebebine ilişkin yasama organı tarafından ihdas edilen hükmün, öğretideki eleştiriler ve uygulamadaki problemler dikkate alınmak suretiyle, olması gereken hukuk bakımından taşıması gereken kriterlere uygunluğu ele alınmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Boşanma sebepleri, fiili ayrılık ilkesi, Anayasa Mahkemesi, iptal kararı, ölçülülük ilkesi.