Emotion-Focused Therapy is a post-modern approach that emphasizes the importance of emotions in the counseling process. There is a perspective that centers emotions on change and transformation, rather than the perspective that aims to control emotions by regulating the thoughts and behaviors of classical psychological counseling approaches. Emotion-Focused Therapy, which was developed in the 1980s by Leslie Greenberg and Susan Johnson, who continued their work in the United States, was used in a couple of therapies at first, but later it was also used in family therapies and individual therapies. As a result of these discussions, studies have been conducted on how effective psychological counseling approaches will be for individuals from different cultures. As a result of these discussions, studies have started to be conducted on how effective psychological counseling approaches will be in different cultures. Therefore, this study aimed to evaluate the applicability of EmotionFocused Therapy in Turkish culture from a cultural perspective. After the explanations, evaluations were made regarding the compatibility of the basic philosophy of Emotion-Focused Therapy and its perspective on human nature to Turkish culture. As a result, it was stated that Emotion-Focused Therapy has characteristics that overlap with the Turkish cultural structure, but it is important to pay attention to the cultural characteristics of the clients in a multicultural population such as Turkish society.
Duygu Odaklı Terapi duyguların psikolojik danışma sürecindeki önemine vurgu yapan post-modern bir yaklaşımdır. Özellikle klasik psikolojik danışma yaklaşımlarının sahip olduğu düşünceleri ve davranışları düzenleyerek duyguları kontrol altına almayı hedefleyen bakış açısından ziyade duyguları değişim ve dönüşüm için merkeze alan bir bakış açısı bulunmaktadır. 1980’li yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nde çalışmalarını sürdüren Leslie Greenberg ve Susan Johnson tarafından geliştirilen Duygu Odaklı Terapi ilk zamanlarda çift terapilerinde kullanılırken ilerleyen zamanlarda aile terapilerinde ve bireysel terapilerde de kullanılmaya başlanmıştır. Ancak günümüzde Batılı psikolojik danışma yaklaşımlarının gelişmiş oldukları kültüre ait izler taşıdığına ve bu durumun o kültüre mensup insanlara ayrıcalık sağladığına yönelik tartışmalar hız kazanmıştır. Bu tartışmaların sonucunda da psikolojik danışma yaklaşımlarının farklı kültürler üzerinde ne kadar etkili olacağına ilişkin çalışmalar yapılmaya başlanmıştır. Bu doğrultuda Duygu Odaklı Terapinin Türk kültüründe uygulanabilirliğinin Türk kültür penceresinden değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda Duygu Odaklı Terapinin temel felsefesi, insan doğasına bakış açısı ve kullanılan temel kavramları ele alınmıştır. Değerlendirmeler sonucu Duygu Odaklı Terapinin temel felsefesinin ve insan doğasına bakış açısının Türk kültüne uygunluğuna yönelik çeşitli eleştirilerde bulunulmuştur. Ayrıca duygu şemaları, duygusal farkındalık, duyguların sınıflandırılması, duygu koçluğu, vaka formülasyonu, empatik tepkiler, metafor kullanımı ve bitirilmemiş işler kavramlarının Türk toplumu gibi çok kültürlü bir popülasyonda danışanların kültürel özelliklerine dikkat edilerek kullanımının uygun olabileceği ifade edilmiştir.