BURNUOUT AND FACTORS RELATED İN MEDİCAL RESİDENT A CROOS-SECTONAL SURVEY


Creative Commons License

DÜNDAR C., KÖKSAL E. N., PEKŞEN Y.

Türkiye Klinikleri Tıp Bilimleri Dergisi, vol.37, no.1, pp.10-15, 2017 (Scopus) identifier identifier

Abstract

Intensive workload, irregular working conditions and financial inadequa- cies in health services are leading causes of increased psychological burden and burnout levels among health professionals. In this study, it was aimed to determine the burnout frequency and the factors affecting the enrollment of the residents. MMaatteerriiaall aanndd MMeetthhooddss:: A total of 148 enrolled residents from the Ondokuz Mayıs University Faculty of Medicine participated in the study through voluntary self-report. Copenhagen Burnout Inventory was used to measure burnout lev- els. The 19 questions were asked to answer in five levels ranging from "at least/none" to "at most/al- ways". Responses were recorded as 0 (never)-25-50-75-100 (always), converted into point scores, and scores above 50 were considered high burnout scores. RReessuullttss:: The study group with a mean age of 29.4 ± 3.7 years was in consist of 45.3% female and 54.7% male. The median personal burnout score was 54,2 ; The work-related burnout score was 57,1 , and the patient related burnout score was 58,3 . In the study group, 65% had "personal exhaustion", 68% had "exhaustion related to work" and 72% had "exhaustion related to the patient" were at high burnout levels. While there is no difference in terms of gender, marital status and continuous drug use; working in the surgical sciences, and physicians who did not choose the job for their own de- sires, showed a significant increase in burnout scores. CCoonncclluussiioonn:: The finding of high-burnout scores in residents suggests that analytical work is needed in larger samples to determine the causal relationship
Amaç: Sağlık hizmetlerinde yoğun işyükü, düzensiz çalışma koşulları ve maddi yetersizlikler sağlık çalışanlarının ruhsal örselenmeye uğrama riskini ve tükenmişlik düzeylerini arttı- ran nedenlerin başında gelmektedir. Bu araştırmada tıpta uzmanlık öğrencilerinde tükenmişlik sıklığı ve etkileyen faktörlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görevli 148 tıpta uzmanlık öğrencisi gönüllülük esasına göre özbildirim yoluyla katıldı. Tükenmişliğin belirlenmesinde Kopenhag Tükenmişlik Ölçeği kullanıldı. Ölçekteki 19 soruya "en az derecede/hiç" ile "en çok derecede/her zaman" arasında değişen beşli skalada yanıt istendi. Yanıtlar 0 (hiç)-25-50-75-100 (her zaman) şeklinde yeniden kodlanıp skor puanlarına dönüştürülerek 50'nin üzerinde yer alan skorlar yüksek tü- kenmişlik puanı kabul edildi. Bulgular: Yaş ortalaması 29,4±3,7 yıl olan çalışma grubunun %45,3'ü kadın, %54,7'si erkek idi. Kişisel tükenmişlik skoru ortancası 54,2 (8-100); işle ilgili tü- kenmişlik skoru 57,1 (11-100) ve hasta ile ilgili tükenmişlik skoru da 58,3 (21-100) olarak saptandı. Çalışma grubunun %65'inde "Kişisel tükenme", % 68'inde "İşle ilgili tükenme", %72'sinde "Hastayla ilgili tükenme" puanları yüksek tükenmişlik düzeyindeydi. Cinsiyet, medeni durum ve sürekli ilaç kullanımı açısından fark bulunamazken; cerrahi bilimlerde çalışan ve hekimliği kendi arzusuyla seçmeyenlerde tükenmişlik puanlarının anlamlı yükseklik gösterdiği saptandı. Sonuç: Uzmanlık öğrencilerinde yüksek oranda tükenmişlik puanlarına rastlanması, nedensel ilişkiyi belirlemek üzere daha geniş örneklemlerde analitik çalışmalara gereksinim olduğunu ortaya koymaktadır.