13. Uluslararası Başkent Sosyal, Beşeri, İdari ve Eğitim Bilimleri Kongresi, Ankara, Turkey, 10 - 12 September 2024, pp.752-769, (Full Text)
The majority of topics in science consist of abstract concepts, making them difficult to comprehend. Active learning methods have been developed to enhance the understanding of these topics. The most commonly used active learning method in science education is experiments. Through experiments, students are able to learn topics more effectively and easily. Additionally, the retention and recall rates of the knowledge gained through experiments are believed to be higher. A review of the literature shows that preservice science teachers generally have a positive outlook on science experiments, prefer to use simple materials when designing experiments, and have concerns about material shortages. Experiments frequently implemented by science teachers in the education system not only help students explain why and how they conducted those experiments years later but also demonstrate the level of retention they provide. The aim of this research is to determine how much of these experiments, commonly performed in science education, remain with preservice science teachers after completing secondary education and to assess their recall rates and levels of impact. A phenomenological design, a qualitative research method, was chosen for the study. The study group consisted of preservice science teachers enrolled in a state university's undergraduate science teaching program. Data from the volunteer preservice teachers were collected in two stages using data collection tools prepared by the researchers. In the first stage, a form consisting of 23 questions, including demographic information, was administered to 58 preservice teachers. In the second stage, a focus group discussion with 6 participants was conducted, comprising 7 questions. The findings from the discussions revealed that experiments have a significant impact on science education. Furthermore, the majority of preservice teachers were found to have a positive perspective on science experiments and planned to frequently use experiments in their professional lives. It was also found that the preservice teachers remembered most of the experiments they had performed during their middle school years and that the learning outcomes gained through these experiments were more permanent. Among the experiments recalled were sprouting beans, examining cells under a microscope, experiments on the states of matter, organ dissection, acid-base experiments, and light diffraction experiments. It was concluded that one of the reasons preservice science teachers liked their middle school science teachers was their use of experiments. Despite the passage of time, the experiments they performed in middle school were said to increase their interest, curiosity, and attention. These experiments were still remembered easily and were helpful in exams, with their connection to daily life making them easier to recall. Based on their own experiences, it was understood that the preservice teachers planned to conduct experiments, particularly on electricity and the states of matter. Based on the results, recommendations were made to science teachers and textbook authors regarding the use of experiments.
Fen alanındaki konular çoğunlukla soyut kavramlar içerir. Bu durum, fen konularının anlaşılmasını zorlaştırmaktadır. Konuların anlaşılabilirliğini artırmak amacıyla aktif öğrenme yöntemleri geliştirilmiştir. Fen alanında en yaygın olarak kullanılan aktif öğrenme yöntemi ise deneylerdir. Deneyler sayesinde öğrenciler, konuyu daha iyi ve kolay bir şekilde öğrenirler. Aynı zamanda, edindikleri bilgilerin kalıcılık oranlarının ve hatırlanabilirliğinin daha yüksek olduğu düşünülmektedir. Alanyazın incelendiğinde fen bilgisi öğretmen adaylarının fen deneylerine karşı olumlu bir bakış açısına sahip oldukları, deney tasarlarken basit araç gereçler kullanmayı tercih ettikleri ve malzeme eksikliği ile ilgili kaygılarının olduğu gözlenmektedir. Eğitim sisteminde sıklıkla fen bilimleri öğretmenleri tarafından tercih edilen ve uygulanan deneyler öğrencilerin yıllar sonra deneyleri neden ve nasıl yaptıklarını açıklamalarına yardımcı olmakla beraber hangi düzeyde kalıcılık sağladığını göstermektedir. Bu araştırmada fen öğretiminde yaygın olarak gerçekleştirilen deneylerin, ortaöğretim tamamlandıktan sonra, fen bilgisi öğretmen adaylarında ne kadar kalıcı olabildiğini belirlemek, hatırlanma oranlarını ve etki düzeylerini tespit etmek amaçlanmıştır. Çalışmada nitel araştırma yöntemi olan fenomenoloji deseni tercih edilmiştir. Çalışma grubu bir devlet üniversitesinde fen bilgisi öğretmenliği lisans programında öğrenim gören öğretmen adayları olarak belirlenmiştir. Gönüllü öğretmen adaylarından veriler iki aşamada araştırmacılar tarafında hazırlanmış veri toplama araçları ile toplanmıştır. Birinci aşamada demografik bilgiler dahil 23 sorudan oluşan form 58 öğretmen adayına uygulanmıştır. İkinci aşamada ise 6 kişilik bir gruba, 7 sorudan oluşan odak grup görüşmesi gerçekleştirilmiştir.Yapılan görüşmeler sonucunda elde edilen bulgulara bakıldığında, deneylerin fen eğitiminde önemli bir etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, öğretmen adaylarının büyük bir çoğunluğunun fen deneyleri hakkında olumlu bir bakış açısına sahip olduğu ve kendi mesleki hayatlarında da sık sık deneylere yer vermeyi düşündükleri sonucuna varılmıştır. Öğretmen adaylarının, kendi ortaokul yıllarında uyguladıkları deneylerin büyük bir çoğunluğunu hatırladıkları ve deneyler sayesinde edindikleri ders kazanımlarının çok daha kalıcı olduğu bilgisine ulaşılmıştır. Hatırlanan deneyler arasında fasulye çimlendirme, mikroskopta hücre inceleme, maddenin halleri deneyi, organ inceleme, asit baz deneyleri ve ışık kırınımı deneyinin bulunduğu anlaşılmıştır. Fen bilgisi öğretmen adaylarının ortaokuldaki fen bilgisi öğretmenlerini sevme nedenleri arsında deney yapmasının önemli bir kriter olduğu sonucuna varılmıştır. Ortaokulda yaptıkları deneylerle ilgili aradan zaman geçmesine rağmen deneylerin ilgilerini, merakını ve dikkatlerini arttırdığını belirtmişlerdir. Yapılan bu deneylerin hala kolayca hatırlamaya ve sınavlara yardımcı olduğu belirtilirken günlük hayatla ilişkisinin bu hatırlamayı kolaylaştırdığı belirlenmiştir. Kendi tecrübeleri ışığında özellikle elektrik ve maddenin halleri konusunda deneyler yapmayı planladıkları anlaşılmıştır. Elde edilen bulgular ışığında fen bilimleri öğretmenlerine ve kitap yazarlarına deneylerle ilgili önerilerde bulunulmuştur.