2. Uluslararası Halk Sağlığı Kongresi, Antalya, Turkey, 13 - 17 November 2018, pp.476-481
Giriş ve Amaç: Sağlık hizmetlerinin birincil amacı, bireylerin hasta olmalarını engellemek ve sağlıklı bir
yaşam sürdürmelerini sağlamaktır. Bu hedefe ulaşmanın en etkin yollarından biri de, hastalık yükü fazla
olan enfeksiyon hastalıklarına karşı, çocukluk çağında tüm bireyleri aşılamaktır. Türkiye'de, son yıllarda
ebeveynler farklı gerekçelerle çocuklarının aşı olmasını istememektedir. Bu çalışmada, çocukluk çağı
aşılarının çocuklarına yapılmasını istemeyen ebeveynlerin aşılamayı reddetme nedenlerinin
değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı tipteki bu çalışmada, Samsun Canik ilçesinde ikamet eden ve
01.01.2015-31.08.2018 tarihleri arasında çocukluk çağı aşılarını reddeden 43 aile değerlendirilmiştir.
Canik ilçesi, yaklaşık yüz bin kişilik nüfusu ile Samsun’un dört merkez ilçesinden biridir. İlçede çocukluk
çağı aşılarını reddeden 2015 yılında 6, 2016 yılında 11, 2017 yılında 16, 2018 yılı ilk sekiz ayında ise 10
aile bulunmaktadır. Aile hekimleri tarafından aşı reddi olarak İlçe Sağlık Müdürlüğü'ne bildirilen
ailelerle tekrar iletişime geçilmiş ve ebeveynler yapılandırılmış bir görüşme formuyla
değerlendirilmiştir. Değerlendirme kapsamında 33 anne 10 baba ile görüşülmüştür. Ayrıca aşıyı
reddeden ailelerin aile sağlığı elemanları (ASE) ile de görüşülerek ailelerin aşı yaptırmaya ikna
edilebilmesi için ne yapılabileceği konusunda önerileri alınmıştır. Elde edilen veri yüzde olarak ifade
edilmiştir.
Bulgular: Aşılanmayan çocukların %69,7'si erkektir. Çocukluk çağı aşılarını reddeden ailelerde,
annelerin %48,8'i, babaların ise %65,1'i 30-39 yaş aralığındadır. Annelerin, %32,5'i ortaokul, %30,2'si
lise; babaların, %34,9'u lise, %32,6'sı üniversite mezunudur. Annelerin %72,1'i ev hanımı, babaların
%90,7'si ücretli çalışandır. Annelerin tümü gebelik izlemlerini yaptırmış olup, bunların %30,2'si sadece
aile sağlığı merkezinde takip edilmiştir. Annelerin %46,5'i gebelikleri esnasında tetanos aşısı yaptırmış
ve %55,8'i sezaryen ile doğum yapmıştır. Aşı olmayan çocukların %76,7'sinin kardeşi vardır. Kardeşi
olan çocukların %15,2'sinin kardeşleri de çocukluk çağı aşılarını olmamış/tamamlamamıştır.
Ebeveynlerin %81,4'ü “aşıların otizm ve benzeri hastalıklara neden olduğunu”, %39,5’i “aşıların yan
etkilerinin çok olduğunu”, %32,6'sı “aşıların bağışıklık sistemine zarar verdiğini”, %20,9'u “aşıların işe
yaramadığını, faydasız olduğunu” düşünmektedir. Ebeveynlerin %13,9'u dini nedenlerle çocuklarını
aşılatmadıklarını belirtmektedir. Ebeveynlerin %69,7'si bu bilgiyi sağlık personeli ya da üniversite
hocasından aldıklarını ve %46,5'i bu bilgiye internetten ulaştıklarını belirtmektedir. Ebeveynlere
“çocuğunuzu ya da sizi köpek ısırsa ve kuduz aşısı olmanız gerekse aşı olur musunuz?” diye
sorulduğunda, %6,9'u kendilerine %11,6'sı çocuklarına aşı yaptırmayacağını söylemektedir.
Ebeveynlerin ASE’leri ile görüşülmüş ve her çocuk için ayrı değerlendirme yapması istenmiştir. Bu
değerlendirmede ASE’ler, ebeveynlerin %18,6'sının hiçbir durumda çocukluk çağı aşılarını yaptırmaya
ikna edilemeyeceğini ifade etmektedir.
Sonuç ve Öneriler: Çocukluk çağı aşılarını reddeden ebeveynlerin sayısı giderek artmaktadır.
Ebeveynlerin çocukluk çağı aşılarını reddetmelerinin altında, aşının içeriği, etkinliği ve yan etkileri ile
ilgili kaygılar yatmaktadır. Aşı retleri, yerel faktörlerin de etkili olduğu karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu
durumun oluşmasında, sorumsuzca hareket eden sağlık personelinin de katkısı büyüktür. Aşı retlerinin
oluşmasında etkili olan faktörlerin tüm yönleriyle araştırılarak Sağlık Bakanlığı'nca acil eylem planının
oluşturulması gerekmektedir.