Fuzûlî’s Ghazals in The Context of States of Being in Love


Creative Commons License

Yeşilbağ S.

EDEBİYATIN İZİNDE: ÂŞIK, ÇOCUK VE DEYİMLER ÜZERİNE ELEŞTİREL BİR İNCELEME, Doç. Dr. Semih YEŞİLBAĞ, Editör, BZT TURAN PUBLISHINGHOUSE, Delaware, ss.1-53, 2024

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Araştırma Kitabı
  • Basım Tarihi: 2024
  • Yayınevi: BZT TURAN PUBLISHINGHOUSE
  • Basıldığı Şehir: Delaware
  • Sayfa Sayıları: ss.1-53
  • Editörler: Doç. Dr. Semih YEŞİLBAĞ, Editör
  • Ondokuz Mayıs Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Aşk, insanoğlunu etkisine alan en güçlü duygulardandır. Aslında insanın iç dünyasında yaşanan bu duygu, etkisine aldığı kişilerin normal yapısında alışık olunanın dışında hâller, hisler, düşünceler, tavırlar ve hareketler içine girmesine sebep olur. Bu etki, kişisel olarak bazı farklılıklar arz etse de genel olarak âşık olunduğunda insanların sergilediği hâllerin büyük bir oranda benzerlik gösterdiği söylenebilir. İnsanı böylesine etkisine alan aşk, sanat eserleri aracılığıyla farklı şekillerde dile getirilmeye, özellikle aşkın ve âşığın duygularına tercüman olunmaya çalışılmıştır. İnsanın ve insanî duyguların yer aldığı klasik şiirde de aşk, en çok işlenen konudur. Şairler, adı ilahî ya da beşerî aşk olsun bir şekilde sözü aşka getirerek aşktan ve aşkın türlerinden bahsederler. Klasik şiirdeki gazellerde âşık, ma’şûk ve rakîb ana tipler olsa da beyitler, genellikle kendini en büyük âşık gören şairin ağzından onun duygularıyla ve bakışıyla dile getirilir. Dolayısıyla klasik şiirde âşığın konumunun çok güçlü olduğu, üzerinde çok söz söylendiği ve farklı hâllerine değinildiği görülmektedir.

Bu çalışmada öncelikle Fuzûlî’nin Türkçe gazellerinde aşkın tesiri ile oluştuğu düşünülen âşığın âhlar etmesi, kanlı gözyaşları dökmesi, yemeden içmeden kesilmesi, geceler boyu uyuyamaması, anlaşılmadığını düşünmesi gibi hâller tespit edilmiş, bunlar üzerinde durulan özelliğe göre gruplandırılmış, başlıklara ayrılmıştır. Örnek beyitlerden hareketle varılan sonuca göre her başlık altında genel değerlendirmeler ve açıklamalar yapılmıştır. Böyle bir çalışmada âşıklık hâllerinin tespiti ile aslında âşık olan bir kişide rastlanabilecek hususlar tespit edilerek Fuzûlî’nin Türkçe gazelleri bağlamında âşığın bir anlamda tipolojisi ortaya konmaya çalışılmıştır. Klasik şiir, bir geleneği olan ve kendine özgü bakış açısı, duygu ve düşünce dünyası, ifade ve üslup özelliklerine sahip olduğu için, Fuzûlî’nin Türkçe gazelleri bağlamında belirlenmiş olan âşıklık hâllerinin klasik şiirdeki genel âşık tipiyle uyum gösterdiği görülmüştür.