Eğitim, bireylerin toplumsal hayata uyum sağlaması ve kişisel potansiyellerini gerçekleştirmesi açısından temel insan haklarındandır. Ancak, özel gereksinimli öğrencilerin (ÖGÖ) eğitim ihtiyaçları genellikle standart eğitim programlarıyla karşılanamamaktadır. Bu öğrencilerin eğitim ihtiyaçlarını karşılamak ve onlara daha eşit fırsatlar sunmak amacıyla, bireyselleştirilmiş eğitim programları (BEP) geliştirilmektedir. Öğrenci gereksinimlerine dayalı olarak hazırlanan yüksek kaliteli BEP'ler, her öğrencinin ihtiyaçlarına göre belirlenen stratejileri, düzenlemeleri ve öğretimsel hedefleri içermesi nedeniyle söz konusu hedeflere ulaşmada oldukça önemlidir. Ancak, ulusal alanyazında BEP’lerin kalitesi ve uygulama sürecinin yeterliliği hakkında sınırlı sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmanın amacı, ÖGÖ için hazırlanan BEP’lerin kalitesinin çeşitli değişkenler (öğrencinin tanısı, öğretmen özellikleri vb.) açısından incelemektir. Araştırmada, nicel araştırma modellerinden ilişkisel araştırma modeli kullanılmıştır. Araştırmada Alan ve Aksoy (2023) tarafından ÖGÖ için geliştirilmiş “Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı Kalitesini Değerlendirme Ölçeği (BEPKDÖ)” kullanılmıştır. Ölçeğin, öğretimsel bileşenler (BEPKDÖ-ÖB) ve tamamlayıcı bileşenler (BEPKDÖ-TB) olmak üzere iki boyutu bulunmaktadır. Araçtan genel toplam puan ve iki alt ölçek için ayrı toplam puanlar elde edilebilmektedir. Ölçekten alınabilecek genel puanlar, 0-32 ve alt ölçeklerden alınabilecek puanlar 0-16 arasında değişmektedir. Araştırmanın ilk bulgusu; BEPKDÖ, BEPKDÖ-ÖB ve BEPKDÖ-TB puanları incelendiğinde ölçeklerden elde edilen puanların ortalamasının sırasıyla 20.52, 9.80 ve 10.71; SS’in ise 5.39, 2.88 ve 2.94 olduğu görülmektedir. Bu bulgular, ÖGÖ için geliştirilen BEP’lerin kalitesinin kısmen düşük olduğunu göstermektedir. Araştırmanın ikinci bulgusu; üç puan türünde de BEP kalitesi ile çocuk yaşı ve öğretmen yaşı arasında düşük düzeyde de olsa önem düzeyi yüksek olumlu ve anlamlı bir ilişki olduğunu göstermektedir (p<.05). Üç puan türünde de BEP kalitesi ile öğretmenin toplam çalışma süresi arasında ise anlamlı bir ilişki olmadığı görülmüştür (p>.05). Araştırmanın üçüncü bulgusu; otizm spektrum bozukluğu (OSB) ve zihinsel yetersizliği (ZY) olan çocukların BEP kaliteleri karşılaştırıldığında genel BEP [t(485) = 3.04, p<.05] ve tamamlayıcı bileşenler alt boyutunda [t(485) = 3.84, p<.05] kalitenin OSB olan çocukların lehine anlamlı olarak farklılaştığı görülmekte, öğretimsel bileşenler alt boyutunda ise OSB ve ZY çocuklar için BEP kalitesinde anlamlı bir farklılığın ortaya çıkmadığı [t(485) = 1,78, p>.05] görülmektedir. Son olarak öğretmenlerin alan mezunu olup olmama durumlarına göre BEP kalitesi puanları karşılaştırıldığında alan mezunu olmayan öğretmenlerin lehine BEPKDÖ [t(485) = -5,04, p<.05], BEPKDÖ-ÖB [t(485) = -3,41, p<.05] ve BEPKDÖ-TB [t(485) = -5,88, p<.05] boyutlarında anlamlı farklılık olduğu görülmüştür. Son olarak; BEPKDÖ-TP [F(2, 484)= 32,15, p<.05], BEPKDÖ-ÖB [F(2, 484)= 29,58, p<.05] ve BEPKDÖ-TB [F(2, 484)= 24,63, p<.05] puanları çocukların yetersizlik düzeyine (hafif, orta ve ağır) göre anlamlı farklılık göstermektedir. İncelenen BEP’lerin genel kalitesi, öğretimsel bileşenler ve tamamlayıcı bileşenler boyutlarında hangi yetersizlik düzeyleri arasında farklılık gösterdiğini incelemek yapılan Scheffe testi sonuçlarına göre ise hafif düzeyde (X̄=22,49) yetersizliği olan çocukların orta düzey (X̄=19,79) ve ağır düzey (X̄=17,13) yetersizliği olanlara göre orta düzey yetersizliği olan çocukların da ağır düzey yetersizliği olanlara göre tüm boyutlarda daha yüksek BEP kalitesi puanları olduğu belirlenmiştir. Çalışmanın bu bulgularının eğitim alanındaki çeşitli paydaşlara katkı sağlaması beklenmektedir. Buna göre, eğitimciler ve okul yöneticileri, BEP'lerin tasarım ve uygulanmasını iyileştirmek için bu bulgulardan yararlanabilirler. Böylece BEP’lerin kalitesi artırılarak öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarına daha uygun hale getirilebilir. Politika yapıcılar, çalışmanın bulgularından hareketle BEP’lerin kalitesini artırmaya yönelik yeni yönergeler ve standartlar geliştirebilirler. Ayrıca, ÖGÖ’lerin ebeveynleri, mevcut BEP’lerin durumunu daha iyi anlayarak çocukları için daha kaliteli eğitim planları talep edebilirler.