It is clear that nonvitamin K oral anticoagulants (NOACs) have been used successfully for more than ten years to prevent
stroke in atrial fibrillation. In addition to the fact that they cause significantly less bleeding compared to warfarin and can
prevent stroke equally or more, their easy-to-use features stand out in reducing stroke due to atrial fibrillation in primary
prophylaxis. These also mean a decrease in the overall prevalence of stroke. For sure, prevention of AF-induced stroke
should be perceived as a contemporary requirement for public health. Turkish Society of Cerebrovascular Diseases has
prepared this expert opinion for neurologists who strive for this purpose together with cardiologists in the clinical
practice of stroke. The article contains frequently encountered problems in the use of NOACs and current solutions for
these problems.
Non-vitamin K oral antikoagülanların (NOAK) atrial fibrilasyonda inmenin önlenmesi amacıyla on yılı aşan bir süredir
başarı ile kullanıldığı açıktır. Varfarine göre belirgin derecede az kanamaya yol açmaları ve inmeyi de eşit veya daha fazla
oranda önleyebilmeleri yanı sıra kolay kullanım özellikleri primer proflakside atrial fibrilasyona bağlı inmeyi azaltma
konusunda öne çıkmaktadır. Bunlar aynı zamanda genel inme prevalansının azalması anlamına gelmektedir. Yani AF
nedenli inmenin engellenmesi toplum sağlığı için çağdaş bir gereklilik olarak algılanmalıdır. İnme klinik pratiğinde
kardiyoloji uzmanları ile birlikte bu bağlamda çaba sarf eden nöroloji uzmanları için Türk Beyin Damar Hastalıkları
Derneği bu uzman görüşünü hazırladı. Görüşler NOAK grubu ilaçların kullanımında sıkça karşılaşılan sorunlar ve bu
problemler için güncel çözüm önerilerini içermektedir.