International Journal of Cultural and Social Studies (IntJCSS), vol.8, no.2, pp.83-94, 2022 (Peer-Reviewed Journal)
İnsan kendi dışındaki uyaran ve
motivasyonlara karşı, verdiği tepkilerle/tercihlerle yaşamını biçimleyen ve
“daha” diyen yegane varlıktır. Tavır, davranış birlikteliği ile açıklanabilecek
günümüz kültüründe yönelimin dijitalleşme odaklı olduğu söylenebilir. Dijital
kültürde yapay yaşam, sanal mecradaki yazılım ve donanım tabanlı yaşam
formlarını, biyokimyasal malzemelerle laboratuvar ortamında yeni yaşam
biçimleri meydana getirmeye dayalı çalışmaları, mekatronik ve holografik yapay
yaşamları kapsamına almaktadır. Karmaşık algoritmalarla biyolojik ilkeler
modellenmekte, gerçek ve yapay arasında yeni bir ilişki oluşmaktadır. İçerdiği
yöntemler açısından doğadaki ve yaşam sistemlerindeki değişimlere benzer yapay
yaşam, sanat üretim sürecinde yeni yaklaşımları da beraberinde getirmektedir.
Sanatsal üretimlerde yapay yaşam üç farklı formatta sunulmaktadır. Bunlar
gerçek mekanda robotik yaşamlar, gerçek mekanda sanal yaşamlar, sanal mekanda
sanal yaşamlar şeklinde sıralanabilir. Bu üretimler kurgulanan algoritmaya göre
veya çevreyle etkileşim sonucunda hareket etmekte, evrimsel gelişimini
tamamlamaktadır. Yapay yaşam projelerinde, doğadaki karmaşık sistemler basite
indirgenmekte ve yaşamın temel özellikleri ile ilgili çalışmalar
sürdürülmektedir. Araştırmanın başlıca amacı farklı kombinasyonlarda
oluşturulan yapay yaşam sanatını yaşam ve yaşanan mekan olgusu bağlamında
incelemektir. Bu araştırma günümüzde sanatla iç içe olan yapay yaşam temelli
yaklaşımları çözümleyebilmek, sanata sunduğu açılımları anlayabilmek ve sanatın
geleceğine dair yorumlarda bulunabilmek açısından önemlidir.