7. International Congress on Scientific Research Mingachevir State University, Mingachevir, Azerbaycan, 24 - 25 Şubat 2023, cilt.3, ss.225-231
Çiftlik hayvanlarında yavru verimi, bir ırkın sürdürülebilirliğini (varlığını), işletmenin karlılığını ve
ıslah çalışmalarının verimliliğini belirleyen önemli bir kriterdir. Bu kritik verim üzerinde genetik etkinin
payı düşük (0.05-0.20), çevresel faktörlerin payı yüksektir. Türe bağlı olarak bir dişinin bir batında
doğurduğu yavru sayısı değişmektedir. Dünya üzerinde tüm iklimlerde yüksek bir adaptasyon yeteneği
gösteren, geniş bir yetiştirme alanı bulan, kırsal yaşamda hayvansal gıda ve ekonomik gelir kaynağı
olan, ülkelerin ekonomisine katkılar sunan koyun ve keçide et veriminin ön plana çıkmasıyla yavru
üretim etkinliği daha da önem kazanmaktadır.
Bir yavrunun meydana gelmesi gamet hücrelerinin oluşumundan başlayıp doğuma kadar geçen uzun bir
süreci içermektedir. Bir dişinin bir yılda ürettiği etkin (pazarlanabilir ya da sütten kesimdeki) yavru
sayısı, batın büyüklüğüne, yavru yaşama gücüne, doğum (kuzulama veya oğlaklama) aralığına bağlı
olarak değişmektedir. Batın büyüklüğü, çiftleşme dönemindeki bakım beslemeye, ırka, ana yaşına, ana
canlı ağırlığına, çiftleştirme mevsimine, embriyonik dönemdeki bakım-beslemeye, embriyonik
dönemdeki çevre sıcaklığına, kuzulama-oğlaklama aralığına, çiftleşme mevsimi uzunluğuna göre
şekillenmektedir.
Doğum öncesi süreçteki (prenatal) fertilizasyon, implantasyon (embriyo) ve fötüs evrelerinde yaşam
genetik ve ananın sağladığı çevreye bağlıdır. Doğum öncesi dönemde annenin yavruya sağladığı çevreye
yetiştiricinin müdahalesi sınırlı ve dolaylıdır. Doğum hemen öncesi veya doğumun hemen sonrası
(perinatal, neonatal), doğum sonrası (postnatal) dönemdeki yaşam ise yine yavrunun genetik yapısına
ve yavruya sunulan çevreye bağlıdır. Bu dönemlerde yavrunun çevresine ilişkin faktörleri
düzenleyebilme imkânı daha fazladır.
Yavru veriminin değerlendirilmesinde, yavrunun ekonomiye kazandırılması önemli bir kriterdir. Bu
nedenle bir hayvanın kaç yavru doğurduğundan ziyade, doğurduğu yavrunun işletmeye ekonomik
getirisi önemlidir. Küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde, yavru verim kriterleri olarak, doğurma
potansiyeli olan dişi başına doğumdaki yavru sayısı, doğumda doğuran dişi başına elde edilen yavru
sayısı, yumurtalık etkinliği, doğurma aralığı döl verim kritelerinin değerlendirilmesi için kullanılmakta
ve bir dişinin döl verim performansı bakımından önemli ipuçları vermektedir. Ancak sadece sütten
kesimdeki yavru sayısı veya ekonomiye kazandırılan yavru sayısı, işletme ekonomisine, sürü ikamesine
ve yapılan ıslah çalıştırmalarına katkı sunmaktadır. Ekonomiye kazandırılmayan yavrular, doğum yapan
dişinin sürüden daha erken ayrılmasına, sürü ikame masraflarının artmasına ve işletme gelirinin
azalmasına neden olmaktadır. Küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde doğum öncesi (embriyo kayıpları,
düşükler) ve doğum sonrası yavruların hayatta kalma ve gelişmelerini etkileyen faktörlerde yetiştirici
tarafından yapılan iyileştirmelerle yavru üretim etkinliği ve çiftlik karlılığı arttırılabilir. Bu çalışmada
literatüre dayalı olarak koyun ve keçi yetiştiriciliğinde yavru üretim etkinliğinin artırılmasında
yetiştiricinin yapması gereken uygulamalar incelenecektir.