ISPEC 11thINTERNATIONAL CONFERENCE on AGRICULTURE, ANIMAL SCIENCES and RURAL DEVELOPMENT, Muş, Türkiye, 3 - 05 Mart 2023, cilt.11, ss.478-488
Çiftlik hayvanlarında refah kavramı 20.yüzyılın ikinci yarısından sonra endüstriyel hayvan
üretimi hakkındaki bilimsel verilerden ve toplum kaygılarından ortaya çıkmıştır. Başlangıçta,
refah kavramı hayvanlar üzerinde stresin varlığı veya yokluğu temeline dayandırılmıştır.
Hayvan refahını, bir hayvanın doğal ortamında gösterdiği davranışları (otlama, beslenme,
barınma güneşlenme, gölgelenme, gezinme, eşinme, yüzme, eşe kur yapma, yavru emzirme,
yavruyu koklama, yalama, çiftleşme, sürü halinde bulunma vb.) özgürce yapabildiği, hislerini,
duygularını özgürce yaşayabildiği, ağrısız, acısız (sağlıklı), midesini metabolizmasına uygun
türden besinlerle doyurabildiği, susuzluğunu temiz ve kolayca giderebildiği bir yaşam
sürdürebilme durumu olarak tanımlamak mümkündür. Bununla birlikte hayvan refahının içeriği
hakkında, özellikle hayvanın hisleri ve duyguları ile ilgili kesin veriler elde etmek mümkün
olmadığından üzerinde mutabakat sağlanmış bir tanım bulunmamaktadır. Aynı durum stres için
de söylenebilir. Stres, başlangıçta bir canlının hastalanması veya ölümüne neden olan çevresel
ajanları ifade ederken, günümüzde canlının refahını etkileyen her türlü etmeni içeren bir anlam
genişlemesi kazanmıştır. Bir hayvan, stres koşullarına maruz kalmadıkça veya refahını artırıcı
şartlar sağlandıkça daha fazla ve daha kaliteli ürünler üretmektedir. Günlük besin
kaynaklarımızın önemli bir kısmını temin ettiğimiz çiftlik hayvanlarının refah koşullarına ve
etik değerleri göz önünde bulundurarak en ideal koşullarda barındırılıp, beslenmesi ve
çoğaltılması ekolojik dengenin ve döngünün sürdürülebilmesi için de katkı sağlamaktadır.
Hayvan refahı ile ilgili hassasiyette hayvan hakları savunucularının, küresel ısınmada çiftlik
hayvanlarının atmosfere saldığı metan vb. gazların etkileri öne sürülerek oluşturulan baskılar,
hayvansal ürünlerin biyoteknolojik olarak üretilme gayretleri refah, stres ve sera gazı üretimi
gibi kavramların hayvansal ürünlerin yerine ikame edilmeye çalışılan ürünler için bir pazar payı
oluşturma kaygısı taşıyıp taşımadığı endişesini beraberinde getirmektedir. Hayvan refahı
üzerindeki hassasiyette, insanın kendi türü hakkındaki hassasiyetinden daha fazla önem
kazandığı bir dönemde yaşamaktayız. Yakın gelecekte çiftlik hayvanı yetiştiriciliğinde refahla
ilgili standartların ve etik kuralların yerine getirilmesi için, işletme sahiplerinin üretim
koşullarında önemli değişiklikler yapması gerekeceği öngörülmektedir. Çiftlik hayvanlarının
yer aldığı çalışmaların sonuçlarının yayımlanmasında da etik raporların gerekliliği bu konudaki
duyarlılığa dayanmaktadır. Bu çalışmada hayvan refahını etkileyen faktörler ve refah
koşullarını belirleyen yöntemlerin güncel gelişmeler ışığında ele alınması amaçlanmıştır.