Yıldız Journal of Art and Design YJAD, vol.9, no.2, pp.104-114, 2022 (Peer-Reviewed Journal)
Kültür ve sanatın geniş kapsamları, üreten ve tüketen insanın yaşam faaliyetleriyle başlar.
Üzerinde yaşayabileceğimiz bir tane dünyamız var. Sanayi Devrimiyle başlayıp gelişen endüstrileşme ve teknoloji daha çok üret, daha çok tükettir ve daha çok zenginleş prensibiyle
bu dünyamızı yok etmek üzere. Bireyin gündelik yaşamı için temel ihtiyaçlarının üzerinde
tüketime özendirilmesi, yaşamak için gerekli olan tüm doğal kaynakları hızla tüketmekte ve
çevre sorunlarına neden olmaktadır. Bunun fark edilmesi sonucu artık toplumlar politikalar
üstü ortak birlikteliklerde buluşup gelecek nesillere bırakacak daha iyi şartlarda yaşanabilir bir
dünya arayışına girmişlerdir. Sürdürülebilir Kalkınma 2030 (BM) acil eylem planları da bunun
içindir. Yoksulluk, açlık, sağlık, eğitim, su, temiz enerji, iklim ve sorumlu üretim ve tüketim
gibi 17 başlıkla oluşturulan hedefler belirlenmiştir. Sanat bu anlamda üzerine düşeni yapacaktır. Sanatın sürdürülebilir olması çalışmaları ve arayışları içerisinde tasarım-üretim-tüketim
gerektiren hemen her alanda modadan çevresel sorunlara kadar tüketicinin bilinçlendirilmesi
adına aktif olarak görev yapmaktadır. Artık tüm alışkanlıklarımızı gözden geçirmemizin zamanı gelmiş ve geçmektedir. Bunu sağlamak ta bilinçli üretim ve tüketim alışkanlıklarımızdan
geçmektedir. Doğanın ve doğal kaynakların devamlılığı ve korunması adına her alanda sürdürülebilirlik kavramı anlamını kazanmalı ve küresel ortak anlayış çerçevesine yerleştirilmelidir.
Sürdürülebilir uygulamalar ve ekolojik yaşamın dostu olarak sanat bu bilinçlenmede sanatçı
ve tasarımcılara önemli misyonlar yüklemektedir. Atıkların sıfıra indirgenmesi, yeniden kullanıma kazandırılması, bunlardan sanat adına üretimlerin yapılması sürdürülebilir sanatın
hedefleri arasındadır. Bu nedenle birey ve toplumun bilinçli hareket etmesi ve çevre dostu
olması, tüketim adına her türlü aşırılıktan kaçınması gerekmektedir