Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Temel Eğitim Anabilim Dalı, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2023
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: EZGİ ÇETİN
Danışman: Yaşar Çelik
Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu
Özet:
Kapsayıcı eğitim, her öğrencinin benzersiz yeteneklerini ve potansiyelini ortaya çıkarmayı hedefleyen bir dönüşümdür. Ayrımcılığı ortadan kaldırırken farklılıkları kutlamayı öğretir. Bu tezde, kapsayıcı eğitimin önemi ve amaçlarına odaklanılarak, geçici koruma altında öğrenim gören ilkokul öğrencilerinin bulunduğu okulların kapsayıcı eğitime uygunlukları incelenmektedir. Bu çalışma, kapsayıcı eğitim politikalarının geliştirilmesine katkıda bulunmayı hedeflemektedir. Karma yöntemin kullanıldığı bu çalışmada veriler nicel boyutta istatiksel analiz yöntemi, nitel boyutta tematik analiz yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Kapsayıcı eğitim konusunu derinlemesine ele almak için çalışmanın araştırma deseni, eş zamanlı paralel desen kullanılmıştır. Araştırmanın nitel boyutunda Samsun ilinde geçici koruma altında öğrencileri bulunan sınıf öğretmenleri; nicel boyutta ise rastgele seçilen 240 sınıf öğretmeni çalışma grubunu oluşturmaktadır. Araştırmanın nicel boyuttaki verileri Dr. Öğretim Üyesi Ünal Şimşek tarafından geliştirilen Kapsayıcı Eğitimde Öğretmen Tutum Ölçeği ile, nitel verileri ise yarı yapılandırılmış görüşme formu ile toplanmıştır. Veri analizi nicel boyutta SPSS Statistics 21 programı ile, nitel boyutta Maxqda 2020 programı ile yapılmıştır. Araştırmaya katılan öğretmenlerin kapsayıcı eğitime dair tutumlarının yüksek düzeyde olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmenlerin tutumları cinsiyet ve kapsayıcı eğitim konusunda eğitim alma durumuna göre farklılık göstermezken; kıdem yılları, sınıfında geçici koruma altında öğrenci bulunma durumuna göre farklılık tespit edilmiştir. Sınıf öğretmenleri, kapsayıcı eğitime yönelik etkinlikler yapmaya çalışırken, geçici koruma altında bulunan öğrencilerin sınıf ortamını olumsuz yönde etkilediği ve bu durumun öğretmenlerde olumsuz yansımaları olduğu görülmüştür. Yapılan çalışmada en büyük eksikliğin kapsayıcı eğitimin tam olarak bilinmemesinden kaynaklandığı tespitinden hareketle konu ile ilgili eğitim politikalarının yeniden düzenlenerek eğitimde yer alan tüm paydaşlara eğitim hizmeti sunulması önerilmektedir.